Distopya

  • 0
Tükenişlerim sensizliğe
Kristal mavisinden griye dönüş
Sensizliğin özlemi erittiği
Bakır gibi sıcak!
Kükürt gibi keskin kokulu
Ambulanslar gibi,
Çığlık çığlığa...
Sanki bir ölüm var
Ağıtları yankılanır rüzgarların
Sensizliğin derinliği, soğutur
Kalpler donar ve katılaşır
Öyle ki sensizlik distopya.

Kudüs Çocukları

  • 0
Kan donduran ölümler kan sıçratan kahpelere karşı 
Harabeler şehit bebeklerin satıldığı dev bir çarşı 
Çalın hadi sirenler! Duyulsun mazlumların marşı 
Bebeklerin çığlıkları patlatsın kulakları, titretsin arşı.

Kumlar dolarken daha yaşarken üzerimize 
Bu kum gibi lanet yağacak sizin düzeninize
Kudüs'üm ağlıyor bak! Kudüs görüldü hor.
Şimdi bir ayna bul kendine bak gözlerine ve sor! 

Sıkılmak

  • 0
Ben bir ara öyle sıkıldım ki
Bir sarı, sulu limon misali
Öyle sıktılar ki ruh ile eli 
Kalmadı içimde huyum 
Çatırdadı kemiklerimin özü 
Soğuktan terledi kirpiklerim
Ben bir ara öyle sıkıldım ki 
Kim sıkabilir artık?
İçim boş, kuru bir sandık 
Öyle ki 
Sıkamaz bile yalnızlık

Huzur

Ayet huzuru gerek bize
Gözlere tesettür bakışı
Ellere bir katre cehennem
Nefsin ayaklarına pranga
Çekilip bir kuytu köşeye
Rezil halini izlemeli beşer
Beşer sadece nefsiyle düşer
Yükseliş nuru gerek bize
Secdeye bir kıyam bakışı
Eller sıcak, kenetli birbirine
Başlamalı nefsin kahvaltısı
Sonra bir secde daha ederek
Yükselişe adım atmalı beşer
Yükseldiğinde cennete düşer...

Soğuk

Gözlerinin feri sönmüş kaldırım taşları
İçinden umursamazlık akan damarlar
Haykırıyor devrime soğuğa tutulanlar
Gün gelecek sönecek bu yanan karlar
Mazlumların o kıymetli ciğerlerinde.
Çiğnenecek alkış tutan eller, botlarla
Gözlere sürme yapmak mı montlarla?
Hayrıkan seslere sağır bir çift bacak,
Koşmaktan bile aciz gözler ve yüzler
Dayan! Dayan üşüyen eller! Gözler!
İnşallah bu soğukta geçer.
Yürekler ölmeden.